Anadolu Yakası Ofise Gelen Yeni Escort Bayan Şermin

Comments · 5 Views

Tape No: 10677, 02.06.2008 günü Erhan GÖKSEL ile yaptığı telefon görüşmesinde özetle; E.

Tape No: 10677, 02.06.2008 günü Erhan GÖKSEL ile yaptığı telefon görüşmesinde özetle; E. GÖKSEL'in "Ya dün geç saate kadar dün anormal reklam yayınladılar dün akşam saat dokuzdu ben hareket ettim dokuz buçukta buluşuyoruz biraz program öncesi konuşuyoruz tam ben yoldaydım Ömer bey dediki çok baskı altındayım durdurmak zorundayım ki pazar günü anormal reklam yaptılar sadece 6 kere tanıtım filmi girdi saat sekizden on a kadar hatta benlen konuştuktan sonra bile reklam devam etti sonra bir on beş dakka sonra bir şey oldu şey koydular rivayetlere göre Veysel hocanın şeyleri ona gelen şeyler birileri daha buluştı o yüzden işte kamuoyu yaratıp arkasında kamuoyu falan birşey bulursa direnmeye çalışıyor diye ama adamcağız çok yıprandı yani hiç kimse çünkü ben geçen cuma basın toplantısı yaptım Cumhuriyet bile gelmedi ya yazmadı geldi de yazmadı" dediği, Y. KÜÇÜK'ün "Yazmaz Cumhriyet bak güzel kardeşim bunu öğrenin Cumhuriyet hiç kendisinin dışında kendisine biat etmemiş hiç kimsenin parlamasını ön plana çıkmasını istemez" "İyi ettin şeyi de beğendim yani işte bu adamlar baskı altında yaptıklarına teşekkür ederiz falan falan" , "Bu

Ira olarak sadece bir eskort hizmeti değil, aynı zamanda sıcak bir arkadaş, iyi bir dinleyici ve unutulmaz anılar yaratabileceğiniz özel bir bayan sunuyorum. Sonuç olarak, vücudum sadece çekici değil, aynı zamanda sağlıklı ve enerjik. Uksina olarak, sizinle birlikte unutulmaz anlar yaşamak ve keyifli bir zaman geçirmek için sabırsızlanıyorum. Sizinle geçireceğimiz her anın doyurucu olmasını sağlayacağız. Birlikte geçireceğimiz zamanın tadını çıkarmak için yanıyorum. Birlikte geçireceğimiz her an sıradanlıktan uzak, tutkulu ve eşsiz olacak. Sizi Diyarbakır’ın güzellikleriyle tanıştırmak ve tutkulu bir deneyim yaşatmak için sabırsızlanıyorum. Sizlere unutulmaz bir deneyim yaşatmak için buradayım.Sağlıklı bir vücuda sahibim ve bu fiziksel özelliklerle size inanılmaz bir deneyim yaşatmak için buradayım. Diyarbakır’da size unutulmaz bir an yaşatmak için buradayım. Diyarbakır’ın güzelliğini ve eşsiz atmosferini sizlerle paylaşmak için buradayım. Kendi yerim olmadığı için bu konuda sizlerle daha rahat anlaşabilirim. Sizi mutlu etmek benim için bir tutku. Size özel bir randevu ayarlamak ve sizi mutlu etmek için buradayım. Ben birçok erkeğin hayallerini süsleyen bir kadınım ama sadece hayallerde değil gerçekte de buradayım. Eğlenceli aktivitelerden şehirdeki yeni yerleri keşfetmeye kadar birçok şeyden zevk alıyorum

Margaret B. Sutherland, çeşitli gelişmiş ülkelerde son birkaç on yıldaki değişikliklerin kadınların eğitime erişiminde bir artış olduğunu gösterdiğini açıkladı. Margaret, dünyanın dört bir yanındaki gelişmiş ülkelerde farklı cinsiyet gruplarının "ilk" ve "orta" eğitimde nasıl eşit olarak yer aldığını saptadı. Gelişmiş ülkelerde eğitim-öğretim sisteminde kız ve erkek çocuklar ilkokul/anaokulu ve ortaokullara eşit oranda kaydolmaktadır. Sutherland'a göre, Avrupa ülkelerinde, kız öğrenciler ortaokulda gelişmiş ülkelerde erkeklerden daha sık gelişme eğilimindedir. Afrika ve Asya ülkeleri, uzun süreli işlerle daha iyi eğitim fırsatları sağlamak için yüksek öğrenime yerleşmeleri için belirli kotalar ve burslar uygulayarak kız çocuklarına yardım ve yiyecek sağladı. Kadınların yüksek öğretimdeki görünümü ve konumu, genel anlamda dünyanın çeşitli ülkelerinde son yıllarda büyük ölçüde iyileşmiştir. Seçkin ülkelerde yazar, kadınların üniversite düzeyinde yanlış temsil edildiğini ve haksız bir şekilde değerlendirildiğini iddia etti. Ayrıca, bazı gelişmiş ülkelerde, makaleye göre yükseköğretimde kadınlar ısrarla "belirgin bir azınlık" konumundadır. Üniversite düzeyindeki eğitimde, kadınların belirli ülkelerde bu okulların küçük bir bölümünü nasıl oluşturduklarına dair tutarlı bir eğilim vardır. Bu sorunlarla sonuçlanan diğer sık mücadeleler, diyarbakır oruspu kadınların çeşitli ülkelerde doktora ve bazı lisansüstü dereceleri almayan küçük bir kategorik grupta kalmasından kaynaklanmaktadır.[32]

Bazı faili meçhul cinayetlerle ilgili olarak; Savaş Buldan’ın 3 Haziran’da Çınar Otelinin gazinosundan gece saat 4 civarında diğer iki arkadaşıyla birlikte çıkarken otelin önünde üç arabanın beklediğini, bu arabaların içinde polis olduklarını söyleyen sekiz kişinin bulunduğunu, üçüne (Savaş Buldan ve arkadaşları) otelin önünde üst araması yapıldığını ve arabalara bindirilip götürüldüklerini, Bolu Yığılca İlçesine yakın bir mevkide Melen çayı kenarına cesetlerin atıldığını, olaydan sonra Savaş Buldan’ın ağbeyine, imzasız bir ihbar mektubu gittiğini, Abdullah Canan’ın 17 Ocak 1996 günü Hakkari’nin Yüksekova İlçesinde evinin önündeki arabasına binip eşine "silah ruhsatını yenileyeceğiz" diyerek ilçeden ayrıldığını, Hakkari’nin 10 uncu kilometresinde Yeniköprü denilen mevkide yol aramasına denk geldiğini, Abdullah Canan’ı panzer gibi bir başka arabaya götürdüklerini, araştırma yaptıkları bütün mercilerin kendilerince gözaltına alınmadığını söylediklerini, kayboluşunun üçüncü günü arabasının Van-Hakkari Karayolu Güzeldere mevkiinde bulunduğunu, Abdullah Canan’ın ağabeyinden Kahraman Bilgiç adında bir görevlinin "Abdullah Canan’la seni bugün yarın görüştüreceğim" diyerek 20 bin mark aldığını, kendisinin Abdullah Canan’ın yakını olarak Kahraman Bilgiç ile görüştüğünü, Kahraman Bilgiç’in "Abdullah Canan şu anda elimizde, If you have any issues pertaining to where by and how to use escort DiyarbakıR, you can get in touch with us at our web site. hücreye koyduk, bunu Yüksekova Tabur Komutanı Mehmet Emin Binbaşı infaz edilmek üzere bize verdi" dediğini, Mehmet Emin Yurdakul Binbaşının Abdullah Canan’ın arabasını dere yatağına ittiğini, Kahraman Bilgiç’in "hiç kesinlikle birşey yapmayın, bu bizim görevimizdir. Eşref Bitlis, Bahtiyar Aydın gibi uygulamalar yaptık" dediğini, Kahraman Bilgiç’in Havar kod adıyla dolaştığını, Tugay Komutanına Kahraman Bilgiç’in "sadece 5 bin mark aldım" dediğini, kaçırma olayını ise inkar ettiğini, daha sonra Abdullah Canan’ın cesedinin bayramın ikinci günü jandarma tarafından bulunduğunu, bu konunun halen savcılıkta hazırlık soruşturması aşamasında olduğunu, o günden bu yana hiçbir gelişme olmadığını, olayın Diyarbakır DGM kapsamında olduğunu, yine 1993’te Sabri Çardak’ın Beşbulak Köyünde Mahir Karabağ ve Eyüp Karabağ’ı, Hacı Teknik’in Çukurca’da bu ekip tarafından öldürüldüğünü, yine Miktar Özeken, Şemsettin Yurtseven, Münir Sarıtaş, Mehmet Yaşar, Nezir Tekçi’nin yine bu ekip tarafından 1994-95 yıllarında bu ekip tarafından alındığını ve bunların hiçbirisinden bugüne kadar bir haber alınamadığını, Havar kod adlı Kahraman Bilgiç’in Necip Baskın adlı kişinin fidye olayı sonrasında yakalandığını, Yüksekova’da tutuklanıp, Midyat Cezaevine nakledildiğini, Mehmet Emin Yurdakul’la ilgili olarak savcılığa 4 tane dosya intikal ettiğini, Kahraman Bilgiç’in sorguda Abdullah Canan’ı öldürdüklerini ifade ettiğini öğrendiklerini, ancak bu aşamada soruşturmanın yarıda kesildiğini, Hüseyin Oğuz adlı astsubayın "ben, sorgunun ilk üç gününde görev yaptım, o sorgu esnasında banda alınan ses var, binbaşının adı geçince o noktada beni sorgudan aldılar" dediğini, Yüksekova delillerinin saklandığını, Mehmet Emin Yurdakul binbaşının o dönemde Hakkari’de tugayda görev yapan Albay Hamdi Poyraz’la bir bağlantısının olduğunun söylediğini belirtmiştir.(Ek:180)

Comments